BIKTIK BU KİRLİ OYUNLARDAN...

İslamiyet, yaşanılacak bir dindir; gösteriş ve reklamı yapılacak değil...
Yaşanmayan din, din değildir, zaten...

İslami seçen insanlar kendi yaşantılarını İslam kurallarına göre dizayn edebilmelidir; ama sadece kendi yaşantısını, başkasının değil...

Bu ülke laik bir ülkedir..
Laiklik, Atatürk tarafından Anayasa'ya konulmuştur.
Laikliğe göre, din ile devlet işleri birbirinde ayrılmıştır.
Ülkeyi yöneten devletin dini olamaz...

Çünkü; bu ülkede her dinden TC vatandaşları vardır,; ülkesine vergi veren,
askerlik yapan, seçme seçilme hakkı olan...Devlet, onların da devletidir..
Devlet bir ana ise, evlatları arasında ayrım yapamaz...

Bu ülkede, TC vatandaşı olmayı şeref sayan herkes, bu ülkenin asli vatandaşıdır...
Atatürk, bu anlayışı topluma yerleştirerek; birlik ve beraberliği sağlamış...
Toplumsal kaynaşmayı pekiştirince, ülke insanı Atatürk'ün peşinden giderek, ülkesi için canını ortaya koymuşlardır..

Bugun; Çanakkale'de yan yana mezarları bulunan binlerce
Türk vatandaşı, toplumsal birlik ve beraberliğin en somut örneğidir...

Ülke de bizim, bayrak da..
Toprak da bizim tarih de...
Diyenlerin ülkesi bu ülke...
Din kisvesi altında, demokrasi ve özgürlük kisvesi adı altında, bilmem
ne hakları kisvesi adı altında fitne fesat peşinde koşanlar avucunu yalasın...
Her şeyi denediler:

Alevi-Sünni, Sağ -Sol, Türk - Kürt....
Ellerinde başka kart kalmadı...
Alevi de bizim Sünni de...
Sağ da bizim Sol da...
Türk de bizim Kürt de ...
Artık yeni bir Türkiye var...
Oyunlara gelmeyiz...
Kimse bize oyun kuramaz...
Çünkü;
Oyunları secede biz kurarız..
Kuruyoruz da, dünyanın dört bir yanında...
Dünya, Türk'ün Yüz Yılı'na şahit olacak...
Çok yakında...