14 yaşındaki Gizem Kılıç cinayeti nasıl çözüldü...Olaya bakan polis memuru anlattı

2008 yılında Galatasaray 17’nci kez Türkiye Süper Lig şampiyonluğunu kazanmıştı. Galatasaray taraftarları yaza keyifli girmişti. O yaz kamu alanlarında ve kapalı alanlarda tütün içme yasağı da yürürlüğe girmişti. Ayrıca siyasi gündem de çok yoğundu. Ancak tüm bunlara rağmen, İstanbul Beyoğlu’nda işlenen bir cinayet günlerce gündemde kalmıştı.

14 YAŞINDAKİ KIZ ÇOCUĞU KAYBOLDU

Temmuz sıcağında Beyoğlu Sütlüce Badem Sokak'ta oturan ve çöp dökmeye çıkan Kılıç ailesinin 14 yaşındaki küçük kızları bir daha eve gelmemişti. Küçük kız mahalleli ve polis tarafından her yerde aranıyordu. TV kanallarının ana haber merkezleri ve televizyon programları da küçük kızın bulunması için adeta seferber olmuştu.

ÇATI KATINDA CESEDİ BULUNDU

26 Temmuz günü gelen bir bilgi Cinayet Büro Amirliği ekiplerini harekete geçirdi. Gelen bilgiye göre, kayıp küçük kız apartmanın çatı katında öldürülmüş bir şekilde bulunmuştu. Konu vahşice işlenen bir cinayetti ve bunun için de Cinayet Masası’nın devreye girmesi gerekiyordu. O gün sorumlu ekip Cinayet Masası’nın tecrübeli ekip şefi Erdoğan Yangaz’dı. Yangaz ekibiyle hızla olay yerine gitti.

DEFALARCA BIÇAKLANMIŞTI

Olay yerinde görülen görüntünün korkunç olduğunu anlatan emekli polis memuru Yangaz, hemen inceleme başlattı. Yangaz “Olay yerini incelediğimizde, küçük kızın defalarca bıçaklandığını gördük. Bir tecavüz var mıydı yok muydu Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak inceleme sonucu çıkacaktı. Ama görülen ilk bulgumuz şüphelinin maktule tecavüz etmeye çalıştığı yöndeydi" dedi.
 

“ÇATI KATINI TANIDIK BİRİ BİLİR”

Küçük kızın cesedinin kendi oturduğu apartmanın çatı katında bulunması dikkat çekiciydi. Gizem’in kimlik bilgilerini alan Yangaz, şüphelerini şöyle dile getirdi: “Bir cinayetin işlendiği olay yeri ve işleniş şekli bizim için çok önemlidir. Küçük kızımızın cesedinin kendi ailesinin oturduğu apartmanın çatı katında bulunması, katilin tanıdık biri olma ihtimalini güçlendiriyordu. Yani bu, çatı katını bilen biriydi. Bunun için de önce apartmanda oturan herkesin kimlik bilgilerini aldık. Ve tek tek ifadelerine başvurduk.”

Olaya bakan emekli polis memuru Erdoğan Yangaz


KAN ÖRNEKLERİ ALINDI

Cesedin bulunduğu yerde bulunan bulgular Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Ceset üzerinde katile ait DNA bulunma ihtimali çok güçlü görülüyordu. Bunun için de önceden tedbir alınması gerekiyordu. Yangaz “Biz başta aileden olmak üzere yakınları ve apartmanda bulunan toplam 25 kişiye yakın kişinin kan örneklerini aldık." dedi.

 

“SESİNİN TİTREMESİNDEN ŞÜPLENDİM”

Adli Tıp Kurumu’nda yapılacak işlemler beklenirken, bir yandan da çevrede geniş çaplı araştırma yapılıyordu. Bunun için de tüm mahalleyi çember alanına aldıklarını anlatan Yangaz “Ayrıca o apartmana gelip giden kimse var mıydı yok muydu onu da incelemeye başladık. Apartmanın üst katında oturan ailenin evlerine sık sık gelip kalan yeğenlerin olduğunu öğrendik. Onu buldum. Küçük kızın aramalarında bulunmuş, ailenin evine gidip hep yardım etmeye çalışmış evde çay içmiş oturup kalkmış biriymiş. Bu kişiden kimlik bilgilerini istedim baktım titreyerek ve terleyerek bilgilerini verdi. Bu dikkatimi çekti. Biz kişilerden bilgi ya da ifade alırken onların davranışlarına da dikkat ederiz. İstem dışı şüpheli bir durumları olunca mercek altına alırız. Bu da onlardan biri oldu" şeklinde konuştu.
 

ONUN DA KAN ÖRNEĞİ ALINDI

Bu kişiyi mercek altına aldığını anlatan Yangaz “İncelediğimizde bu kişinin 5 ay önce Adana'dan İstanbul'a geldiğini öğrendik. Ve bir süre teyzesinin yanında kaldığını tespit ettik. Teyzesinin evinde kalmışsa muhtemelen küçük kızı da tanıyordu. Başka yerde oturuyordu ama hemen kan örneğini aldırdık. Ne olur ne olmaz.” ifadelerini kullandı.

AMCA VE APARTMANDAN BİRİNIN DNA’LARI ÇIKTI

Olaydan iki ay geçmişti. Gizem Kılıç cinayeti hala çözülememişti. Çalışmalar devam ediyordu. Apartmanda ve mahallede tüm şüpheli kişilerin profilleri ortaya çıkarılmıştı. Tek tek takip edilirken Adli Tıp Kurumu’ndan şoke eden bir sonuç geldi. İncelemede olay yerinde elde edilen bulgularda 3 farklı erkeğe ait DNA çıktı. Ve bu 3 DNA’dan biri Gizem Kılıç’ın amcasına ait diğeri ise apartmanda oturan bir komşusuna aitti. Üçüncü DNA’nın profili ise henüz eldeki verilerle uyuşmamıştı.

CİNAYETTE BİRKAÇ KİŞİ Mİ YER ALDI?

Gelen bu sonuçların kendilerini heyecanlandırdığını belirten Yangaz, “Amca ve komşunun DNA’sının bulunması kafalarımızı karıştırdı. Olayı gizli tutmaya çalıştık. Çünkü çalışmalarımıza devam ediyorduk. Acaba amca cinayeti birkaç kişiyle birlikte mi işledi diye düşündük. Ama bir üçüncü DNA da vardı. Bu son kan örneğini aldığımız o komşunun yeğeninin DNA sonucu gelmemişti. Onu da beklemeye karar verdik” dedi.

TELEVİZYONLAR "KATİL YAKINLARI" DEDİ

Yangaz ve ekibi çalışmalarını derinleştirirken, bir televizyon programında, alınan bu duyum üzerine katilin akrabalardan biri olacağı yönünde bir ifade kullanıldı. Acılı Kılıç ailesi şok olurken, Yangaz ve ekibinin dikkatli çalışması devam ediyordu. Çünkü ufak bir hata, telafisi olmayan sonuçlar doğurabilirdi.

KOMŞUNUN YEĞENİNİN DE DNA’SI ÇIKTI

Cinayet masasında toplantılar yapılıyordu. DNA’sı çıkan amca ve apartmandaki kişi cinayeti işlemişse neden işlemiş olma ihtimali değerlendiriliyordu. Bir süre sonra komşunun yeğeni A.S.’nin de DNA sonucu çıktı. Ve tam da Yangaz’ın şüphelendiği gibi DNA’sı Gizem’in üzerinde bulunan DNA’yla eşleşti. Yangaz “Bu durumda şüphelimiz 3 kişi oldu. Ya katil bunlardan biriydi ya da üçü birlikte yer almıştı. Ama bizim öngörümüz artık şüpheli bu kişiydi. Çünkü bu kişi o çatı katını da iyi biliyordu. Apartmanın en üst katında teyzesinde kalmıştı. Komşuyu da düşündük.” dedi.

11 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Eldeki bulguların ardından amca, komşu ve A.S.’nin aralarında bulunan kişilere operasyon yapılma kararı alındı. Yangaz “Artık bunları alıp sorgulayacaktık. Gerçeği böyle ortaya çıkartacaktık. Elimizde 3 şüpheli vardı ve sabah altı da 11 kişiyi gözaltına aldık" şeklinde konuştu.

ÇAPRAZ SORGUDA İTİRAF GELDİ

Şüphelileri şubede çapraz sorguya aldıklarını belirten Yangaz “Amcayla daha önce kaç kez konuşmuştum. Tekrar konuştuğumda davranış ve anlatımlarında masum olduğu belliydi. Baş şüphelimiz sorgulamaya başladık, ona “Biz her şeyi biliyoruz” deyince terledi. ‘DNA çıktı’ söyleyince titremeye başladı. Zaten o an katil olduğunu belli etmeye başladı. Kısa bir süre sonra itiraf etti. Cinayeti işlediğini söyleyince 3 aylık çalışmamızın meyvesini almış oluyorduk” dedi.
 

AMCA SİNİRDEN DUVARI YUMRUKLAMIŞ

Bu itiraf sonrası amcanın ve komşunun olay yerinde DNA’larının nasıl bulaştığı da ortaya çıkmıştı. Yangaz “Cesedi komşu buluyor. Bulunca dokunuyor. Dokununca DNA’sı bulaşmış. Sonra çatıya gelen amca da sinir krizi geçirip cesedin bulunduğu kanın bulaştığı duvarı yumruklamış. Yumruklayınca da amcanın DNA’sı duvara bulaşmış. Böylece bu ikisinin masum olduğu ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.

TÜYLER ÜRPERTEN İFADE VERDİ

Suçunu itiraf eden katil zanlısının ifadesini alan Yangaz “Bu kişi teyzesinin balkonundayken Gizem’in çöp atmaya gittiğini görüyor. Bıçak alıp çıkıp onu beklemiş. Gizem apartmana gelince ‘Gel çatı da bir şey göstereceğim’ diye kandırıp çatıya çıkartıp onunla birlikte olmak istemiş. Küçük kız kabul etmemiş ve bağırmış bu da bıçaklamış" şeklinde konuştu.

ÖLDÜRDÜKTEN SONRA TECAVÜZ ETMEYE KALKIŞMIŞ

Katil zanlısıyla ilgili ortaya çıkan korkunç detaylarda ise caninin, küçük kızı ördürdükten sonra tecavüz etmeye kalkıştığı belirlendi.

Olayı çözen polis Erdoğan Yangaz


“3’ÜNÜ DE ŞÜPHELİ DEYİP İŞİ MAHKEMEYE BIRAKABİLİRDİK”

Şüphelinin kimlik bilgilerini verirken sesinin titremesi ve terlemesi, cinayetin çözülmesine büyük etki sağladı. Tabi bu durumu fark eden yılların deneyimli polisi Erdoğan Yangaz’ın olmasıydı. Yangaz “Bu 3 kişinin DNA’sı çıkınca biz şunu da yapabilirdik. Bu üçünü şüpheli diye götürüp adliye teslim eder işin içinden mahkeme çıksın diyebilirdik. Ama bunu yapmadık. Çünkü yapacağımız bir hata telafisi olmayan önemli sorunlar doğurabilir. Yani suçsuz yere iki insan yıllarca cezaevinde kalabilirdi. Biz gerçek katili bulmak için çaba sarf ettik. Ve gerçek katili bulduğumuzda biz de aile kadar mutlu olduk” ifadesini kullandı.

 

ŞİMDİ MÜŞTERİ KOVALIYOR

25 yıl katillerin peşinde koşan ve İstanbul’da birçok önemli cinayet dosyasın yer alan Erdoğan Yangaz, emekli olduktan sonra Osmanbey’de yiyecek üzerine büfe açtı. Şimdi müşteri peşinde koşan Yangaz “Hareketli hayatımız devam ediyor’ dedi.