Cuma hutbesi konusu açıklandı! İşte 24 Mart 2023 cuma hutbesi konusu: "Ramazan ve Dayanışma"

Ramazan ayının ilk Cuma hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından PDF dosyası, WORD belgesi ve MP3 olarak yayımlandı. Bilindiği üzere hutbe geçtiğimiz hafta, Ramazan: Rahmet ve Mağfiret Ayı olarak belirlenmişti. Ramazan ayının ilk cuma hutbesi konusu merak edildi. İşte, 24 Mart 2023 Cuma hutbesi konusu...

Cuma hutbesi konusu açıklandı! İşte 24 Mart 2023 cuma hutbesi konusu: "Ramazan ve Dayanışma"
23 Mart 2023 - 17:34

Cuma hutbesi konusu ile ilgili araştırmalar ramazan ayının ikinci günü yaklaşırken hız kazandı. Geçtiğimiz hafta cuma hutbesi konusu Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından "Ramazan: Rahmet ve Mağfiret Ayı" olarak açıklanmıştı. 24 Mart 2023 Cuma hutbesi konusu ise "Ramazan ve Dayanışma" olarak belirlendi.

CUMA HUTBESİ KONUSU (24 MART 2023)

Cuma hutbesi konusu açıklandı. İşte, Ramazan ayının ilk cuma hutbesi konusu:

"Ramazan ve Dayanışma"

"Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:

"Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirinin yardımcısıdır." (1)

Okuduğum hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sas) şöyle buyuruyor: "Kim bir Müslüman’ın sıkıntısını giderirse, Allah da kıyamet günü onun bir sıkıntısını giderir." (2)

Kıymetli Müminler!
Rahmet, mağfiret ve ebedi kurtuluşun müjdecisi Ramazan ayına dün itibariyle kavuştuk. Bir yandan Ramazanın sevincini yaşarken diğer yandan afetlerin acısını yüreğimizde hissetmeye devam ediyoruz. Ramazanın gönüllerimizi ferahlatan manevi ikliminde kardeşliğimizi pekiştiren birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla acılarımızı daha da hafifletecek, geleceğe ümitle yürüyeceğiz inşallah.

Değerli Müslümanlar!
Aziz milletimiz, yaşadığımız felaketlerin yaralarını sarmak için yine yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneklerini sergiledi. Cenabıhak, bütün imkanlarını seferber eden, duasını esirgemeyen her bir kardeşimizden razı olsun. Ancak bütün yaralar sarılıncaya, yürekler sükûnet buluncaya kadar birbirimize desteğimizi sunmak, yardımlarımızı hız kesmeden devam ettirmek kardeşliğimizin bir gereğidir. Zira birlik ve beraberliğimizin, huzur ve güvenimizin teminatı işte bu dayanışma ruhudur. Bu ruhla aramızdaki sevgi, şefkat ve muhabbet bağlarını kuvvetlendiririz. Bu ruhla sevinç ve kederi, varlık ve yokluğu paylaşırız. Bu ruhla kardeşlik ahlakını kuşanırız.

Değerli Müslümanlar!
İslam medeniyeti bir dayanışma medeniyetidir. Müminler, bu medeniyetin yeryüzündeki temsilcileridir. Nitekim yüce dinimiz İslam, dayanışma şuurunu her daim canlı tutmamızı emretmektedir.

Cenabıhak, وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰىۖ "İyilik ve takva üzere yardımlaşın." buyurmaktadır.

Sevgili Peygamberimiz (sas) ise bizleri şöyle tarif etmektedir: اَلْمُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِنِ كَالْبُنْيَانِ يَشُدُّ بَعْضُهُ بَعْضًا "Müminler tuğlaları birbirine sımsıkı kenetlenmiş bir bina gibidir." (4)

Aziz Müminler!
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her yıl Ramazan ayında önemli bir konuyu gündeme taşıyoruz. Yaşadığımız afetler hususunda toplumsal duyarlılığı artırmak için bu yılın teması "Ramazan ve Dayanışma" olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda yapacağımız faaliyetlerle toplumsal dayanışma bilincine katkı sağlayacağız inşallah. Bu vesileyle sıkıntı içinde olan kardeşlerimize destek olmaya gayret edelim. Zekât ve diğer bağışlarımızla ihtiyaç sahibi afetzede kardeşlerimizin sıcak yuvalarına kavuşmaları için kalıcı konutlar inşa edilmesine yardımcı olalım.

Kıymetli Kardeşlerim!
Ramazanın manevi iklimini fırsat bilerek, el birliğiyle saralım yaralarımızı. Sevgi, şefkat ve muhabbet bağlarımız kuvvetlensin. Sahur ve iftarın sevinç ve bereketini yaşayalım hep birlikte. Paylaşalım sevgi ve muhabbeti. Giderelim hüznü ve kederi. Zekât ve sadaka köprüleri kuralım. Cömertlik kaplasın her yanımızı. Cimrilik uzak olsun bizden. Kardeşliğimizi daim kılalım, iyiliği yayalım el birliğiyle. Huzur ve güven sarsın etrafımızı. Yardımlaşma ve dayanışma ruhu, düsturumuz olsun. Ramazan-ı şerifimiz mübarek olsun."

 

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alınan bilgilere göre Cuma namazının kılınışı şu şekildedir;

Öğle ezânı okununca, önce dört rek'at Cum'a namazının ilk sünneti kılınır.

Niyet ederken

"Niyet ettim, Allah rızası için Cuma Namazının ilk sünnetini kılmaya" denilir.

Bu namaz aynı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır.

İlk rekatta önce Sübhaneke okunur. Sonra Euzü Besmele çekilir.

Bütün rekatlarda Fâtiha ve zamm-ı süre okunur.

İlk oturuşta sadece Etteahiyyatü okunur.

 

Son oturuşta:

Sonra, câmi' içinde, ikinci ezân okunur

Sonra, İmam hutbe okumak için minbere çıkar. Hutbe okunur.

Hutbe okunurken cemâ'atin namaz kılması ve konuşması tahrimen mekruhdur.

Hatîb efendi duâ ederken, cemâ'at sesli âmîn demez. İçinden sessiz denir

Namaz kılarken yapması harâm olan her şey, hutbe dinlerken de harâmdır.

 

Hutbe okunup bittikten sonra müezzin kamet getirir.

Sonra, cemâ'at ile iki rek'at Cum'a namazının farzı kılınır. Bu namaz aynı sabah namazının farzı gibi kılınır.

Niyet şöyle edilir: "Niyet ettim, Allah rızası için Cuma namazının farzını kılmaya, uydum hazır olan imama"

Sonra, dört rek'at son sünneti, Niyeti şöyledir: "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının son sünnetini kılmaya".

Bu sünnetde aynı ilk sünnet gibi kılınır. Böylece esas itibariyle Cuma namazı farzı ve sünnetleriyle birlikte kılınmış olur.

Son sünnetin ardından zuhr-i ahir, niyetiyle dört rekat daha namaz kılınmaktadır. Niyet edilirken şöyle denilir: "Niyet ettim Allah rızası için edâsı üzerime olup da henüz üzerimden sâkıt olmayan en son öğle namazının farzına". Bu şekilde niyet edilirse, eğer o günün cuma namaz şartlarında bir noksanlıktan dolayı kabul olunmamışsa, öğle namazı kılınış olur. Kabul olunmuşsa, en son kazaya kalmış öğle namazına sayılır.

 

Bundan sonra, iki rek'at vaktin sünneti kılınır. "Niyet ettim Allah rızası için Vaktin sünnetine" diye niyet edilir. Cum'a sahîh olmadı ise, bu on rek'at, öğle namazı olur. Bundan sonra, Âyet-el-kürsi ve tesbîhler okunup, duâ edilir.

 

CUMA NAMAZI KAÇ REKAT?

Cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunun yanında farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardır (Kâsânî, Bedâî’, I, 269).

İmam Ebû Yusuf’a ve İmam Muhammed’e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüşün Hz. Ali’den rivayet edildiği nakledilmektedir.


YORUMLAR

  • 0 Yorum