Son Dakika: Duvardaki anlaşılamayan yazıların gizemi çözüldü! Türkiye'nin konuştuğu Bursa'daki çöp ev dramında şok detay... Çocuğun teyzesi tutuklandı

Son Dakika: Türkiye, Bursa'daki çöp evde baygın halde bulunan çocuğu ve olayın perde arkasını konuşuyor. Dehşette, her geçen saat yeni detaylar ortaya çıkıyor. Teyzesi tarafından 9 yaşındaki çocuğun 1 yıl boyunca kilitli tutulduğu olay, yürekleri yakmıştı. Çocuğun bulunduğu evde duvarda yazılı olan farklı dildeki notlar da dikkat çekmişti. Notların kim tarafından yazıldığı ve yazılma sebebi anlaşıldı. Öte yandan çocuğun teyzesi tutuklandı. İşte Türkiye'nin kilitlendiği dramda yeni detaylar...

Son Dakika: Duvardaki anlaşılamayan yazıların gizemi çözüldü! Türkiye'nin konuştuğu Bursa'daki çöp ev dramında şok detay... Çocuğun teyzesi tutuklandı
25 Temmuz 2022 - 19:41

Son dakika haberi: Bursa'daki çöp evde yaşananların ortaya çıkması tüm Türkiye'yi derinden sarstı. Dehşete düşüren olaya ilişkin yeni ayrıntılar gelmeye devam ediyor. Kiraladığı evi kelimenin tam anlamıyla çöplüğe çeviren ve yaklaşık 1 yıldır 9 yaşındaki yeğenini kilitli şekilde odada tutan teyze Kamuran Pınar A.'nın ifadesi ortaya çıkmış, 9 yaşındaki C.M.A'nın son durumuna ilişkin bilgiler de gelmişti.

Teyze Kamuran Pınar A.'nın ev kirasını ödememesi nedeniyle mahkemece evin tahliyesine karar verilmesinin ardından hükmün icrası sebebiyle eve girildiğinde evdeki durumun ortaya çıktığı olayda duvardaki farklı dildeki yazılar da dikkat çekmişti. Bu yazılarla ilgili yeni ayrıntılar da ortaya çıktı ve yazıların sebebi belli oldu. Ayrıca çocuğun annesi de yaşananlarla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Öte yandan yeni bir son dakika gelişmesine göre; teyze Kamuran Pınar A. sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. İşte Bursa'daki çöp ev dramıyla ilgili yeni detaylar...

SON DAKİKA: ÇOCUĞUN TEYZESİ TUTUKLANDI

Antalya'da koruma altına alınan 9 yaşındaki C.M.A'yı, Nilüfer ilçesi Görükle Sakarya Mahallesi'ndeki çöp evin odasında kilitli tutan ve "çocuğa eziyet " suçlamasıyla gözaltına alınan teyzesi Kamuran Pınar A.'nın (44), emniyetteki işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede savcılıkça ifadesi alındı. Daha sonra nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarılan şüpheli tutuklandı.

TEYZENİN SAVCILIKTAKİ İFADESİ

Zanlı Kamuran Pınar A. savcılıktaki ifadesinde, polis merkezinde olayı ayrıntılı anlattığını belirtti.

Yaklaşık 15 yıl İstanbul'da el sanatları branşında usta öğretici olarak görev yaptığını aktaran Kamuran Pınar A, "2013'ten beri Bursa'da ikamet ediyorum. Son iki yıldır güvenlik görevlisi olarak çalıştım. C.M.A, 1 yaşından itibaren benimledir. Onun ihtiyaçlarını ben karşılıyorum." diye konuştu.

Şüpheli, çocuğun annesi değil teyzesi olduğunu öğrenmesi üzerine agresifleştiğini anlatarak "C.M.A. kendisine yaklaştırmadığı için tırnakları ve saçları uzamıştır. Ayrıca benim valizim olmadığı için eşyalarımı çöp poşetine koymuştum. Dosyadaki fotoğraflardaki poşetlerin hepsi çöp değildir. Poşetlerin içinde eşyalarımız da bulunmaktadır. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum." ifadesini kullandı.

Kadının avukatı da müvekkilinin annesinin kaybından sonra stres bozukluğu yaşadığını tahmin ettiklerini belirterek, Kamuran Pınar A.'nın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını, aksi kanaatin oluşması halinde adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep ettiklerini kaydetti.

TEYZENİN İLK İFADESİ

Polis ekipleri tarafından merkez Osmangazi ilçesi Setbaşı'nda bir kafede otururken gözaltına alınan teyze Kamuran Pınar A., emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilmişti. Kamuran Pınar A. emniyetteki verdiği ifadede şu cümleleri kullanmıştı:

“Yeğenim C.M.A.’ya 18 aylıktan bugüne kadar annemle birlikte biz baktık. Annem 2020 yılında öldükten sonra ben bakmaya başladım. Kardeşim Yasemin A. (38), annemin vefatından sonra çocuğunu alıkoyduğuma dair şikayette bulundu. C.M.A. bunu duyunca bizimle irtibatı kesti. Yemek yemiyor, temizliği kabul etmiyordu. Son 4 ayda bu hale geldi. Ben de etrafa zarar vermesin ve kaçmasın diye kapıyı kilitledim.”

 

Anne Yasemin A.’nın Antalya’da özel bir markette çalıştığı öğrenilirken, yeğenini alıkoyan teyzenin ise 4 aydır işsiz olduğu ortaya çıkmıştı. Alıkoyan teyzenin eşinin ise güvenlik görevlisi olduğu belirtilmişti.

 

Evde bulunan C. M. A'nın kameralara da yansıyan durumu yürekleri sızlatırken anne Yasemin A. çok çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu. Yasemin A., C. M. A. ile ilgili “Yürürken zorlanıyor. Bacakları çok güçsüz. Şu anda çok aç. Sürekli yemek istiyor. Ancak doktor azar azar yemesi gerektiğini söyledi. Protein ağırlıklı beslenecek. Özel bir beslenme programı uygulanacak" şeklinde konuşmuştu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, konuyla ilgili açıklama yapmıştı. Yapılan açıklamada olaya Bakanlığın müdahil olduğu belirtilirken,"Teyze Kamuran Pınar A.’nın 16 yaşında olan kendi çocuğuna da ulaşılmış ve Bursa’da koruma altına alınmıştır." ifadesi dikkat çekmişti.

 

Bakanlığın yaptığı açıklama şöyleydi:

"Bursa'da çöp evde bulunan 9 yaşındaki C.M.A. ile ilgili aşağıdaki açıklamanın yapılması gereği duyulmuştur. Bursa'nın Nilüfer ilçesinde bir çöp evde tutulan 9 yaşındaki C.M.A ile ilgili, Bakanlığımız sürece ilk andan itibaren müdahil olmuştur. Çocuğun velayeti eşinden boşanan anne Yasemin A.’ya verilmiş, anne çalışmak üzere Antalya’ya gittiğinde çocuğa anneanne bakmıştır. Anneannenin vefatıyla beraber evde birlikte yaşadıkları teyze ile kalan küçükten bir süre sonra haber alamayan anne Yasemin A.'nın 2020 yılında kayıp ilanı verdiği bilgisi edinilmiştir.

 

Teyze Kamuran Pınar A.'nın ev kirasını ödememesi nedeniyle mahkemece evin tahliyesine karar verilmiş ve hükmün icrası sebebiyle eve girildiğinde çocuk sağlıklı olmayan bir ortamda bulunmuştur. Polis eşliğinde emniyete götürülen küçük çocuk, emniyetteki işlemlerinin ardından Bursa İl Müdürlüğü’müze teslim edilmiştir. Müdürlüğümüzde çocuğun öz bakımları yapılmış akabinde genel sağlık tetkikleri için hastaneye götürülmüştür. Hastane sürecinin ardından Bursa’da savcılık kararıyla anneye verilen çocuk, Antalya’da yine savcılık kararıyla anneden alınarak bakanlığımız kurumlarında koruma altına alınmıştır.

Teyze Kamuran Pınar A.’nın 16 yaşında olan kendi çocuğuna da ulaşılmış ve Bursa’da koruma altına alınmıştır. Kamuran Pınar A. Bursa’da gözaltında tutulmaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."


tttt

"ANNESİNE GİTMEK İSTEMİYORDU"

Bursa'da boşaltılmak istenilen çöp evin temizlenmesi sırasında, teyzesi Kamuran Pınar A. tarafından kilitlendiği odada baygın ve bitkin halde bulunan C.M.A., olayı ile ilgili soruşturma çok yönlü olarak sürüyor. İkinci kez gözaltına alınıp bugün adliyeye çıkartılan Kamuran Pınar A.'nın verdiği ifadesinde, "Yeğenim benim yanımda mutluydu. Ne zamanki annesinin kendisini almak istediğini öğrendi o zaman çok üzülüp kendini odaya kapattı. Kimseyle konuşmak istemedi. C.M.A, annesine gitmemek için böyle bir davranış içine girdi. Evdeki çöpler ise boşaltmam istendiği evi toplarken çıkan çöpler" dediği öğrenildi.


377aeb8cedad7f5f0a85033aa21f9b86
 

DUVARDAKİ YAZILAR KORECE ÇIKTI

Kamuran Pınar A.'nın çöp eve dönüştürdüğü daire görevliler tarafından temizlenirken, duvara yazılan ve anlaşılamayan yazılar dikkat çekti. Yazıları, Kamuran Pınar A. ile birlikte kalan ve daha sonra Bursa Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nce koruma altına alınan ve Korece öğrenen kızı E.Z.A.'nın duvara yazdığı ortaya çıktı.

tt

ÇOCUĞUN SAĞLIK DURUMUYLA İLGİLİ AÇIKLAMA

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, çöp evden kurtarıldıktan sonra AÜ Hastanesi'nde tedaviye alınan 17 kilo ağırlığındaki C.M.A.'nın (9) sağlık durumuyla ilgili açıklama yaptı. Olayı duyunca çok üzüldüğünü belirten Prof. Dr. Özkan, “Bütün Türkiye'nin tüylerini diken diken eden bir durum var. Hak etmediği bir muameleyle karşılaştık ve görüntüler hepimizi şok etti" dedi. Genel olarak bir gelişme geriliği olduğunu belirten Prof. Dr. Özlenen Özkan, genel durumunun orta iyi düzeyde olduğunu söyledi. Gelişme geriliğinin genel duruma hakim olduğunu belirten Prof. Dr. Özkan, “Kuzumuzun yanındaydım. Genel durumu gayet iyi. Gülüştük hatta. Burada önemli olan gelişme geriliği değil, 1 yıl içinde toparlanması. Aslında daha önemlisi muhtemelen çok algılayamadığımız maalesef travmaları var. Ruhsal travmalar. Hiçbir canlının hak etmediği bu davranışı yapan insanların yanına kar kalmaması" diye konuştu.


ççç
 

AĞIRLIĞI 17 KİLOGRAM

Bu türden olayların bir daha tekrarlanmaması için ceza yaptırımlarının ağır olması gerektiğini ifade eden AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, ruhsal düzeyinin kısa sürede toparlanması için topluma da görev düştüğünü söyledi. Çocuğa sevgi verilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Özkan, “Ona moral vermek, destek olmak gerekiyor. En önemlisi sevgi, hepimiz sevgi vermeliyiz. Çok güzel ve çok güzel gülümseyen bir çocuk. Bizi mutlu etti. Gülümsemesi olumlu verilerden. Kilosu olması gerekenin çok çok altında. 17 kilogram, 138 cm boyu. Kısa boylu" dedi.


çoç
 

OKUMA YAZMASI YOK, TAZE FASULYE, ÇORBA VE YOĞURT YEMİŞ

C.M.A.'nın hiç okula gitmediğini ve bu duruma çok üzüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Özkan, beslenmenin yavaş yavaş ilerletildiğini söyledi. Çocuğa moral ve motivasyonun iyileşmesi için çeşitli hediyeler de verildiğini kaydeden Prof. Dr. Özkan, “Herhangi bir organ yetmezliği yok. Genel durumu orta iyi. Hiç okula gitmemiş, okuma yazma bilmiyor. Bu duruma çok üzüldüm. Hatta C.M.A. 'Burada olmaktan mutluyum' dedi. Oyuncağa sevindi. Yemek yediğini söyledi. Taze fasulye yemiş, çorba içip yoğurt yemiş. Çok hoşuna gitmiş yemek" diye konuştu.

AÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete de uzun süren açlıktan sonra aniden beslenme yapılmaması gerektiğini söyledi. Daha düşük kalorili beslenmeyle yavaş yavaş süreci aşacaklarını belirten Prof. Dr. Çete, kısa zamanda normal hayatına döneceğini ifade etti.

C.M.A.'nın yanında refakatçi olarak hiçbir yakınının bulunmadığı, yalnızca Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü görevlilerinin olduğu öğrenildi.

 

SON HALİNİN FOTOĞRAFLARI ORTAYA ÇIKTI

C.M.A, Antalya’da devlet korumasına alınırken emniyete götürülen Yasemin A. ise ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı. C.M.A., çöp evden kurtarılıp, hastanedeki tedavisinin bitmesinin ardından Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ekiplerince berbere götürülüp, saçları kestirildi.


1
 

Duş aldırılıp, temizlendi, tırnakları da kesildi. C.M.A.'nın, dün Antalya’da annesine teslim edildikten sonra ilk olarak ondan kuruyemiş ve çikolata istediği öğrenildi. C.M.A.'nın kuruyemiş yerken de fotoğrafları ortaya çıktı.

 

ÇOCUĞUN ANNESİ: ÇOCUĞUMU BU ŞEKİLDE BULACAĞIMI TAHMİN ETMİYORDUM

Bursa'da çöp evde bulunan C.M.A.'nın Antalya'da yaşayan annesi Yasemin A. (48), yaşanan olaylarla ilgili 'ya özel açıklamada bulundu. 3 senedir çocuğundan haber alamadığını aktaran Yasemin A., "Sürekli bana gönderilmesini bekledim. 3 yıl içerisinde verdiğim dilekçeler bende duruyor. 3 ayrı şehirden arama tutuklama çıkarttım. 3 yıldır benim çocuğum bulunmadı. Savcıya kadar şikayet ettim 2 yıl önce. Gemlik'ten, Şile'den, Antalya'dan 3 ayrı şehirden arama tutuklama çıktı. Ben çocuğumu bu durumda bulacağımı zaten tahmin bile etmiyordum" dedi.


cop-evde-bulunan-cocugun-annesi-kardesim-oglumu-annemin-cenazesinde-kacirdi-4-_2941_dhaphoto1
 

"İLAHİ ADALETE GÜVENMESEYDİM BU MUCİZEYLE KARŞILAŞMAZDIK"

Anne olduğunu ve çocuğunun sadece kendisine ihtiyacı olduğunu söyleyen Yasemin A., şöyle konuştu:

"Ben ayakta durmak zorundayım. Bana öğretmen arkadaşlarımın gönderdiği linkleri açmıyorum, açamıyorum. Sosyal hizmetler de bana bilgi vermedi. '3-4 gün sonra anlatacağız' dediler. Beni arayan bir gazeteci sayesinde öğrendim. Ben ararken bir yıl odaya kapatmış ve üzerinden kilitlemiş. Ben dün oğluma ayran aldım, istediği şeyleri aldım. Ayranı bitirdi, dibini parmağıyla sıyırdı. Kırıntıları yedi. Dün akşam çizgi film izledik, mısır patlattık. Dedi ki 'Anne yarın iki kova yapalım', ben de 'Tamam oğlum ama doktora sormamız lazım' dedim. Çünkü doktor dedi ki, 'Proteinden az düşük proteine başlayacağız', bugün randevumuz vardı. Gidecektik, psikologla da buluşacaktık. Savcı ani bir kararla, dün akşam 9 polis geldi oğlum uyuduğu esnada. Bir anda beni ve onu aldılar, ikimiz farklı yerlere gittik. Benim için eskiden beri dünya bir yana oğlum bir yana. Hem adalete hem ilahi adalete güvenmeseydim bu mucizeyle karşılaşmazdık ve oğlum orada ölebilirdi. Otobüste kucakladılar, tekerlekli sandalyeyle geldik biz. Orada altını değiştirdim, refakatçı kaldım. Ben sağlam durmak zorundayım. Gidip oğlumu görmem lazım ama çıkamıyorum. Sürekli taciz altındayım. Bunları neden yaşadığımı bilmiyorum."

"KIZ KARDEŞİMİN KIZI DA OLAYIN İÇERİSİNDE OLDUĞU VE ÇOCUK OLDUĞU İÇİN..."

Bir delinin cezasını çocuğunun çekmemesi gerektiğini aktaran Yasemin A., "Kız kardeşimin kızı da olayın içerisinde olduğu ve çocuk olduğu için zarar görmemesi için şikayet dilekçemi çocuk üzerinden geri aldım. Yeğenim üzerinden. O da bir çocuk. Psikolojisi bozuk bir annesi olması onun seçimi değil. Hayatta bazı şeyleri seçemiyorsunuz, ailenizi seçemiyorsunuz. Bundan sonra benim sorumluluğum benim ailem, benim çocuğum. Ben dışarıda can kurtarırken çocuğuma kayıtsız kalacağımı kim nasıl düşünüyor. Annemin ölüm belgesi mevcut ve doktor ilk kaydı orada oluşturmuş, çocuğun kaçırıldığından şüphelenmiş sosyal hizmetlere. Neden kimse bir şey yapmadı. Doktor bana dedi ki, 'Dava aç ben şahitlik yapacağım' dedi. Neden o zaman kimse bir şey yapmadı. Neden herkes şimdi ortaya çıktı. Ben yıllardır çocuğumdan ayrıyım, buldum sarılıp yatacaktım niye benden aldılar. Bir çocuğun annesine ihtiyacı var. 3 yıldır sesini duyamıyorum. Zaten benden aldı kaçırdı. Annemin cenazesinde beni darbetti, kalbimde üfürme vardı gidemedim. Yığıldım kaldım, başkalarının yardımıyla Antalya'ya döndüm. Buradan dava açtım ama 3 yıl içinde bakın her yerden tutuklama çıkardım. Bu çocuk ya orada ölseydi ? Benim çocuğum orada ölseydi hesabını kim verecekti ? Oğlumla yaşamak, ben bunun ümidin hayalini kuruyorum. Bakın bebeklik dışında fotoğrafı yok. Annem 3 yıl önce vefat etmeden önce gayet iyi bakıyordu. Kadın kalp hastası olduğu için buraya gelemedi. Ne zaman annem öldü, çocuğumun sesini duyamadım, haber alamadım" diye konuştu.

"HAVUZA GİRMEK İSTEDİ"

Çocuğu eve 1 yıl boyunca kilitli kaldığı için kimsenin görmediğine vurgu yapan Yasemin A., sosyal hizmetlerin kendisine hiçbir şeyi anlatmadığını söyledi. Kimsenin ne dediğini önemsemediğini belirten Yasemin A., "Yaradan biliyor, ben biliyorum ve oğlum biliyor. Dün akşam polisler almasaydı beraber sarılıp uyuyacaktık. Ben yanına yattım, omzundan öptüm oğlumu. Çizgi film izledik. 'Anne 2 yıldır çizgi film izlemiyorum' dedi. Havuza girmek istedi ama sosyal hizmetleri aradığımda ayaklarını soksun dediler. Bizim planlarımız vardı, oğlumla, yeni bir hayata başlayacaktık" diye konuştu.


YORUMLAR

  • 0 Yorum