Spor dünyasının ünlü isimlerinin dolandırıldığı davada banka müdürene 216 yıl istendi

Özel bir bankanın Levent Büyükdere Caddesi'ndeki Şubesi'nde aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk...Banka müdürü Seçil Erzan'a 216 yıl istendi. İşte ayrıntılar

Spor dünyasının ünlü isimlerinin dolandırıldığı davada banka müdürene 216 yıl istendi
26 Ekim 2023 - 13:50 - Güncelleme: 26 Ekim 2023 - 14:16


Hazırlanan iddianamede, Levent Büyükdere Caddesi Şubesi müdürü olarak çalışan şüpheli Seçil Erzan'ın müştekilerden B. Ç.'den kişisel güven ilişkisine dayanarak 2 milyon dolar parayı değerlendirmesi amacıyla elden aldığı, 3 Nisan'da 3 milyon dolar olarak iade edeceğini bildirdiği, bunun karşılığında da müşteriye yazılı bir evrak verildiği ancak şube müdürüne ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı anlatıldı. B.Ç şüpheli Erzan'a ulaşamayınca durumun bankaya bildirildiğinin aktarıldığı iddianamede, banka tarafından araştırma yapılmaya ve Seçil Erzan'a ulaşılmaya çalışıldığı ancak ulaşılamadığı, bu nedenle Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturmaya başlandığı kaydedildi.

FATİH TERİM İSMİ

Mağdurların kamuoyunda tanınmış sporcular, iş adamları, hekim gibi çeşitli meslek gruplarına sahip kişiler olduğunun belirtildiği iddianamede, mağdurların hepsinin alınan beyanlarında şüpheli Seçil Erzan'ın kendilerine yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu söylediği, ayrıca kamuoyunda tanınmış Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek bu fona para yatırmaya ikna ettiği şeklinde benzer ifadelerin bulunduğu aktarıldı. Gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığı, müştekilerin şüpheli Erzan'a teslim ettikleri paraları başından itibaren yatırım amacıyla ve banka müdürü sıfatıyla sağladığı güven sebebiyle verdikleri kaydedildi.

Şüpheli Erzan’ın yıllardır kazandığı bankacılık tecrübesinin sağladığı kolaylığı da kullanarak müştekilerle teker teker görüşerek aslında hiç olmayan bir fona, bu fon varmış gibi inandırdığının belirtildiği iddianamede, müştekileri yatırım yapmaya ikna ederek menfaat sağladığı, daha da inandırıcı olmak için zaman zaman müştekilerin yanında birileriyle telefonda konuşarak bankacılık literatüründe yer alan ISIN kodu gibi tabirler kullanarak karşı tarafa verdiği güveni daha da pekiştirdiği, bununla birlikte müştekilerin verdikleri paralara ilişkin sahte belgeler oluşturup, bu belgelere banka kaşesi vurup, ıslak imzasını atarak müştekilere teslim ettiği aktarıldı.

Hazırlanan iddianamede, şüpheli Erzan’ın müşteki Çeviker’i bu fona para yatırması için ikna ederek kandırdığı, müştekinin hesabındaki 2 milyon 198 bin Amerikan doları parayı eşi olan müşteki İ. Ç.'nin aynı gün şüpheli Erzan'a teslim etmesi için şüpheli Ali Yörük'e teslim ettiği, daha sonra sahte olarak üç adet banka kaşesi ve kendi ıslak imzası bulunan sahte belgeleri oluşturup müştekilere verdiği, bankada müdür yardımcısı olarak çalışan Asiye Öztürk'ün de ıslak imzasını attığı belirtildi. İddianamede şüpheli Erzan’ın diğer şüpheliler Ali Yörük ve Atilla Yörük'e zaman zaman müştekilerden elde ettiği paraları taşımada yardım ettiği de kaydedildi.

FATİH TERİM'LE İLGİLİ BİR USULSÜZLÜK YAPMADIM

Şüpheli Erzan’ın ifadesine de yer verilen iddianamede, şüphelinin "Ben Fatih Terim'den bu zamana kadar fon adı altında para almadım ancak 2012 yılından itibaren tüm bankacılık işlemleriyle ilgilenirdim. Tam olarak Fatih Terim'in finansal danışmanı bendim. Kesinlikle Fatih Terim ile ilgili herhangi bir usulsüzlük yapmadım. Fatih Terim beni kızı gibi sever sayardı’’ dediği aktarıldı.

ÜNLÜ İSİMLER DOLANDIRILDI

Müşteki Fernando Muslera'nın ifadesine de yer verilen iddianamede, 2022'de sanık Erzan tarafından parasını değerlendirme amacıyla defalarca arandığını, Erzan'ın kendisine ‘yüksek getirisi olan bir fon olduğunu, bu fonun kurumsal bir fon olduğunu, Hakan Ateş, Mehmet Aydoğdu bu fonu yönetiyor’ diyerek kendisini de bu fona para yatırmaya ikna ettiğini söylediği kaydedildi. İddianamede, Muslera'nın sanık Erzan'a farklı zamanlarda toplam 1 milyon 200 bin dolar teslim ettiğini, kendisine Erzan tarafından ıslak imzalı ve kaşeli evrak verildiğini söylediği belirtilerek, kendisinin ‘Sen hiç merak etme, bu kurumsal bir fon, paran güvende rahat ol, paranı geri alacaksın. Bu kurumsal fonun zamanının şaşmasının tek nedeni deprem. Bu sebeple her şey aksadı, yoksa Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun yönettiği bir fon asla aksamazdı’ gibi sözlerle oyalandığını söylediği kaydedildi. Muslera'nın 700 bin doları geri aldığını ancak kalan parasını alamadığını söylediği aktarılan iddianamede, müşteki Arda Turan'a arsa sattırarak üzerine 33 milyon liralık kredi çektirdiği ve toplam 7 milyon 500 bin dolar dolandırdığı vurgulandı.

KİM NE KADAR PARA YATIRDI?

İddianamede, müştekilerden Buse Terim Bahçekapılı’nın 190 bin Amerikan doları verdiği, Emre Belezoğlu'nun bu fona para yatırması için bir kısmını Volkan Bahçekapılı ile göndermek suretiyle toplamda 4 milyon 292 bin doları şüpheli Erzan’a teslim ettiği, Fernando Muslera’nın 1 milyon 200 bin dolar teslim ettiği ancak şüpheli Erzan’ın bu paranın 700 binlik kısmını geri vererek 500 bin dolar dolandırdığı kaydedildi. Öte yandan şüpheli Erzan’ın Arda Turan’dan 13 milyon 900 bin dolar nakit elden para alıp sadece 6 milyon 400 bin doları fon getirisi olarak geri vermek suretiyle 7 milyon 500 bin dolandırdığı belirtildi. Şüphelinin Selçuk İnan’dan ise 3 milyon 685 bin dolar alıp, bunun 2 milyon 150 binini fon getirisi olarak geri iade ederek toplamda 1 milyon 535 bin dolandırdığı kaydedildi.

BANKAYA TAKİPSİZLİK

Şüpheli Seçil Erzan hakkında önce ‘bankacılık zimmeti’ ve ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından soruşturma başlatıldığının belirtildiği iddianamede, ‘bankacılık zimmeti’ suçunun oluşabilmesi için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) rapor istenildiği ancak ihbar şartı yerine getirilmediğinden takipsizlik kararı verilerek soruşturmaya ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan devam edildiği aktarıldı.

216 YIL HASİP CEZASI İSTENDİ

Hazırlanan iddianamede şüpheli Seçil Erzan’ın ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 66 yıldan 216 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Diğer 6 şüphelinin ise 3 yıl ile 65 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.
Şüphelilerin yargılanmasına 20 Kasım'da saat 10.30'da İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.
 


YORUMLAR

  • 0 Yorum