Töre cinayetlerinin sembolü olan Güldünya Tören nasıl öldürüldü?

Silahlı saldırıya uğramıştı. Ancak olayda hafif yaralanmıştı. Hastane odasında kendi fotoğrafını çeken gazeteciye “Bugün olmazsa yarın, belki bir ay, belki bir yıl sonra öldürüleceğim biliyorum. Töre karar vermiş” dedi genç kız. Bir gün sonra tam da onun dediği gibi oldu. Genç kız devlet hastanesinde kardeşi tarafından ikinci kez silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti. Bu genç kız daha sonra töre cinayetlerin sembolü haline gelecek olan 22 yaşındaki Güldünya Tören’di. Güldünya Tören nasıl öldürüldü? Katili yakalandığında ilk ne dedi? Hastanede son bakışı nasıl çekildi? Yıllarca konuşulan bu cinayetin hikayesini emekli polis memuru Mustafa Bayram ve son kareyi çeken gazeteci Müslim Sarıyar Habertürk’e anlattı. Mustafa Şekeroğlu’nun özel haberi..

 Töre cinayetlerinin sembolü olan Güldünya Tören nasıl öldürüldü?
25 Haziran 2023 - 16:10


KAYNAK: HABERTÜRK KRİMİNAL DOSYALAR MUSTAFA ŞEKEROĞLU


Tarih Şubat 2004... Türkiye 28 Mart yerel seçimlerine hazırlanıyordu. Adaylar arasında yaşanan yarış sokaklara yansıyordu. Şubat ayının sonlarında işlenecek bir cinayet ise bu yarışı gölgede bırakacaktı. Günlerce, aylarca ve hatta yıllarca konuşulacak bu cinayetin hikayesindeki genç kız töre cinayetlerin sembolü olacaktı.

 

SİLAHLA YARALAMA İHBARI

Takvim yaprakları 25 Şubat Çarşamba gününü gösteriyordu. Polis haber merkezine ‘Silahlı yaralama’ ile ilgili bir ihbar geldi. İhbara göre Küçükçekmece’de bir genç kadın silahla yaralanmıştı. Haber merkezi silahlı yaralama olaylarında ilçe ekiplerini olay yerine gönderirken, konuyu cinayet büro amirliği ekiplerini de bildirir. Olay yerine cinayet ekipleri de giderek çalışma yapılması gerekiyorsa çalışılır yoksa soruşturma ilçe ekiplerine bırakılırdı.

 

ADI GÜLDÜNYA TÖREN… YAŞI 22

Küçükçekmece, İstanbul polisinin ayırdığı bölgelere göre ‘A’ bölgesi sınırları içerisinde geçiyordu. Dolasıyla cinayet büro amirliğinde ‘A’ bölgesine bakan ekiplere bilgi verildi. Bu ekiplerden biri Mustafa Bayram’ın ekibiydi. Emekli polis memuru Mustafa Bayram, o gün bir başka konuyu takip ettiklerini belirterek “Gelen bilgiye göre, yaralanan genç bir kadın Küçükçekmece’deki özel hastaneye kaldırılmıştı. Bizim arkadaşlarımız hastaneye gitti. Hayatı tehlikesi olmayan bir kurşun yarası alan genç kadının kimlik bilgileri neydi ve kim tarafından vurulmuştu, konu neydi? Arkadaşlarımız tüm bu çalışmaları yapmaya başladı” dedi.

Hastanede yapılan kısa bir çalışmanın ardından silahla yaralanan genç kadının 22 yaşındaki Güldünya Tören olduğu belirlendi.

 

Emekli polis memuru Mustafa Bayram

“KARDEŞİM VURDU AMA ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM”

Emekli polis memuru Mustafa Bayram, hayatı tehlikesi olmayan Güldünya Tören ile görüşüldüğünü belirterek “Genç kız önce kendisini vuran kişinin ismini vermedi. Böyle durumlarda zaten bir tanıdık tarafından vurulduğunu anlıyoruz, daha sonra kendisini vuran kişinin kardeşi olduğunu söyledi. Ama kardeşinden şikayetçi olmadı. Tabi şikayetçi olmazsa da biz onu vuran kişiyi yakalayıp adalete teslim etmemiz lazımdı” diye konuştu.

 

 

 

 

 

Güldünya Tören'in son çekilen bu fotoğrafı böyle yayınlandı


SON FOTOĞRAFI

Güldünya Tören hikayesini polisten gizlemişti. Polis onunla ilgili detaylı çalışmalar yapmaya başlarken, her önemli olayda olduğu gibi bu olayda da bir gazeteci sessiz sedasız olayı takip ediyordu. Bu gazeteci o dönem Sabah Gazetesi’nde polis muhabiri olarak çalışan Müslim Sarıyar’dı, Sarıyar, hastanenin koridorlarından geçerek Güldünya Tören’in yattığı odaya girdi. Sarıyar, Güldünya’nın izniyle fotoğrafını çekti. Sarıyar, hastane odasında çektiği bu fotoğraf karesinin Güldünya’nın hayata bakışının son karesi olacağını tahmin edemezdi.

 

 

Gazeteci Müslim Sarıyar


“BELKİ YARIN ÖLDÜRÜLÜRÜM”

Güldünya, o gün kendi karesini çeken Sarıyar’a “Beni kardeşim vurdu. Bu bir töre kararı. Bugün ölmedimse, belki yarın, belki bir ay sonra belki bir yıl sonra öldürüleceğim. Sonumu biliyorum” dedi. Şoke eden açıklamaları duyan Sarıyar, ‘Bunları polise anlattın mı’ dedi. “Hayır” diyen Güldünya, ‘Anlatsam da sonunda öldürüleceğim biliyorum” dedi.

 

 

 

DEVLET HASTANESİNE GÖTÜRÜLDÜ

Sıradan bir yaralama olayının bir gün sonra bambaşka bir hal alacağı tahmin edilmemişti. Özel hastanede ilk müdahalesi yapılan Güldünya, tedavisinin devamı için Bakırköy Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Mustafa Bayram, Güldünya’yı kardeşi İ.’nin vurduğunu belirterek “Bizimkiler ismi tespit edilen kardeşinin peşindeyken, Güldünya’nın devlet hastanesine götürüldüğünü duyduk. Ama geç duyduk. Güldünya her ne kadar töreden bahsetmezse de biz bunun bir töre saldırısı olduğunu kesinlikle düşünüyorduk. Bu yüzden hastanede hastane polisi var ama bir tedbir söz konusu olmalıydı” ifadelerini kullandı.

 

HASTANEDE ÖLDÜRÜLDÜ

Güldünya, Bakırköy Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındıktan kısa bir süre sonra yıllarca konuşulacak olayın haberi geldi. Haber merkezi cinayet ekiplerine, acil olarak Bakırköy Devlet Hastanesi’ne geçmelerini istedi. Mustafa Bayram o günü şöyle anlattı “Gelen bilgiye göre hastanede genç bir kız silahla öldürülmüştü. Hastaneye giden arkadaşlarımız, öldürülen kişinin Güldünya olduğunu görüyor. Kim öldürdü diye tahmin ediyorduk tabi. Bununla ilgili kamera çalışmalarında katili gördük. Katil bu kez Güldünya’yı vuran ilk kardeşi değil diğer küçüğü gelip vurmuştu. Çok üzüldük. Bizim arkadaşlar Güldünya’nın ilk hastaneden devlet hastanesine nakil olduğunu geç fark etti. Yoksa o hastaneye gidip önlem alma şansımız olabilirdi” dedi.

 

YARALI BAKIŞI SON FOTOĞRAFI OLDU

Olay hemen basına yansımadı. Güldünya’nın fotoğrafını hastanede çeken gazeteci Müslim Sarıyar, akşam saatlerinde haberini yarın çıkacak gazeteye göre hazırlıyordu. İlerleyen saatlerde Güldünya’nın öldürüldüğü duyulunca, gazetedeki yaralama haberi değişti ve Güldünya’nın hastanede çekilen o kare de son bakışı oldu. Sarıyar, o gün için “Ben yaralanan genç kızın hikayesini hazırlarken, öldürüldüğünü duyunca haberimi değiştirdim. Ama ilk duyduğumda çok üzüldüğümü söyleyebilirim. O kareyi çekerken, bana bir gün öldürüleceğimi biliyorum belki yarın da olabilir demişti. Dediği çıktı. Hastanede öldürüleceğini hiç düşünmemiştim. Beni yaralayan o sözleri oldu” şeklinde konuştu.

 

 

 

 

 


İLK SÖZÜ “PİŞMAN DEĞİLİM”

Emekli polis memuru Mustafa Bayram, katil zanlısı olarak iki kardeşin peşine düştüklerini belirterek “Yapılan çalışmalar sonucu iki kardeşi tespit ettik ve yakaladık. Hastanede ablasını vuran katil zanlısı kendisini yakalayan arkadaşlarımıza ‘pişman değilim’ dedi. Biz ikisini asayiş şubeye getirip sorguladık. Tabi trajik bir töre cinayetin hikayesi çıktı" dedi.


GÜLDÜNYA'NIN DRAMI TECAVÜZLE BAŞLADI

Töre kararı neden ve nasıl verilmişti? Mustafa Bayram bunun için de Güldünya’nın tam hikayesini ortaya çıkardıklarını anlattı. Hastanede öldürülmeye kadar uzanan Güldünya’nın hikayesi, Bitlis'in Budaklı Köyü'nde başladı. 1982 yılında dünyaya gelen ve 'Şego' aşiretine bağlı olan Güldünya, teyzenin oğlu olan ve aynı zamanda da halasının kızıyla evli Servet Taş'ın tecavüzüne uğradı. Hamile kaldı. Hamileliği fark eden ailesi tarafından bir odaya kapatıldı ve aşiret kararıyla Servet Taş'a kuma verilmek istendi. Bu kararı kabul etmeyip kaçan Güldünya'nın kısa ömrü İstanbul'da sığındığı akrabasının yanında son buldu. Doğurduğu erkek bebeğini bir arkadaşına veren Güldünya önce ağabeyi İ.Tören tarafından vuruldu. Yaralanan genç kadın kaldırıldığı Bakırköy Devlet Hastanesi'nde refakatçi olarak yanına gelen diğer kardeşi Ferit Tören tarafından başına iki kurşun sıkılarak öldürüldü.

 

 

 

 

 


“ÖLDÜĞÜNÜ DÜŞÜNMÜŞTÜK”

Güldünya’nın hikayesi kısaca böyleydi. İki kardeşin ifadesini aldıklarını anlatan Bayram “Güldünya’yı ilk vurduklarında kızın öldüğünü düşünmüşler. Ve olay yerinden kaçmış bunlar. Daha sonra kızın ölmediğini duyunca, bu kez Bakırköy Devlet Hastanesi’ne götürüldüğünü öğreniyorlar. Bunun için de bir plan yapmışlar. Hastaneye bu kez polis tarafından aranmayan kardeşi geliyor refakatçi olarak hastaneye giriyor. Odaya çıkıp olayı gerçekleştiriyor” dedi.

SEMBOL OLDU

İki kardeş tutuklanarak cezaevine girdi. 22 yaşındaki Güldünya Tören, töre cinayetlerin sembolü oldu. ‘Umut’ adı verilen Güldünya’nın çocuğu akrabasından alınarak devlet korumasına alındı. Olaylar bununla kalmadı.

 

 

 

 

 

7 YIL SONRA ÖLDÜRÜLDÜ

Güldünya öldürüldükten 7 yıl sonra Sultanbeyli’de silahlı saldırıya uğrayan bir kişi öldürüldü. Emekli polis memuru Mustafa Bayram, olay yerine giden arkadaşlarının tanıdık bir isimle karşılaştığını belirterek “Öldürülen kişinin kimliği bizim için tanıdıktı. Öldürülen kişi 7 yıl önce töre cinayetine kurban giden Güldünya Tören’le ilişkiye girip onu hamile bırakan kişiydi. Kimin öldürüldüğü konusunda arkadaşlarımız zorlanmadı. Servet’i öldüren kişi Güldünya’nın babasıydı” ifadesini kullandı.



BABA HİÇ BİR ŞEY ANLATMADI

Servet Taş'ın öldürülmesinden sonra Güldünya’nın babası M.Ş. Tören bir ay sonra cinayet ekipleri tarafından yakalandı. Yakalanan baba, cinayeti neden işlediğini anlatmadı. Baba tutuklanarak cezaevine girdi. Baba M.Ş. Tören'in davası sonuçlandı ve müebbet hapis cezasına çarptırıldı

GÜLDÜNYA’YI ÖLDÜREN KARDEŞİ ÖLDÜ

Güldünya'yı öldürdüğü için 23 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan ve 8 yıldır cezaevinde olan kardeşi Ferit Tören de 29 Şubat 2012'de öldü. Ölüm nedeni kalp krizi olarak açıklandı. Güldünya Tören’in öldürülmesinden sonra ortaya çıkan tabloya göre, Güldünya’yı öldüren kardeşi öldü. Güldünya’yı hamile bırakan ve töre cinayetlerine neden olan akrabası Servet Taş da öldürüldü.

 

GÜLDÜNYA İÇİN BARIŞ

Güldünya, artık töre cinayetlerin sembolü haline gelmişti. Servet Taş’ın öldürülmesinin ardında da iki aile arasında kan davası başlamıştı. 2013 yılında iki aile arasında önemli gelişme yaşandı. Araya giren önemli isimler tarafından iki aile barıştırıldı. İki aile Zeytinburnu’nda yapılan barış yemeğinde bir araya gelerek ‘Töre ‘ cinayetlerini lanetledi.






MUSTAFA ŞEKEROĞLU'NUN HABERTÜRK'DEKİ DİĞER KRİMİNAL DOSYALAR İÇİN TIKLAYIN
 


YORUMLAR

  • 0 Yorum